Köseoğlu P. (Yürütücü), Altun A., Akyar Ö. , Şumuer E., Mercan G., Tekeli P.
Eğitim programları, öğrencilerin hem problem çözme, analiz, sentez, eleştirme ve yorum yapma yeteneklerini, hem de müzik, resim, edebiyat gibi güzel sanatlarla olan ilgisini ve yeteneğini geliştirecek şekilde düzenlenmesi gerektiği savulmaktadır. Çünkü beyin, aslında işlevleri birbirini tamamlayan, bütünsel bir yapıya sahiptir ve yaratıcılığın gelişimi de beynin bu bütünselliği göz önünde tutularak, dengeli bir şekilde uyarılmasına bağlı olduğu bilinmektedir. Yaratıcılığın gelişmesine yönelik olarak yapılan düzenlemelerin öncelikle eğitim programlarının amaçlarını yansıtması gerekmektedir. Amaçlarında bilgi yükleme ve depolama yerine, bilgiyi kullanmayı ve üretmeyi tercih eden eğitim programları yaratıcılığın gelişmesinde daha etkili olacağı düşünülmektedir. Biyoloji alanı, doğrudan ya da dolaylı olarak diğer bilim dalları ile en çok bağlantısı olan bir bilim dalı olduğundan içerik açısından biyoloji dersi, özellikle kimya ve fizik gibi diğer fen alanı derslerinin konularını barındırmaktadır. Çünkü bilim insanlarının kafalarındaki o ışığın oluşmasında biyoloji biliminin de etkisi olduğu savunulmaktadır. Sinirbilim, biyoloji ve psikoloji disiplinlerinde yapılan araştırmalara dayanarak öğrenme ve beyin arasındaki ilişkiye dair biyoloji eğitiminin doğanın problem çözme, alternatif üretme gücünü insanlara tanıtmasına fırsat sunduğu söylenebilir. Tam da bu noktada bireylerde istendik düşünce, davranış, değer yargısı, bilgi ve beceri kazandırma süreci olarak biyoloji eğitimine ve biyoloji eğitiminin amaçlarının etkili öğretim süreçleriyle gerçekleşmesi için öğretmenlere ihtiyaç vardır. Öğretmenlerin gerekli bilgi ve beceri ile donanımlı bir duruma geldiğinde, öğrencilerine aktarım yapması zor değildir.
İçinde bulunduğumuz dijital çağda, bilgi ve iletişim teknolojilerinin kullanılarak üretilen içerikler günlük yaşamın bir parçası haline gelmiştir. Bu teknolojilerindeki gelişmeler sayesinde, temel özelliklerle donatılmış bir mobil cihaz ve bir internet bağlantısına sahip olan her birey, her an ve her yerde profesyonel kalitede birçok metin, ses, video, fotoğraf, animasyon gibi çoklu ortam üretebilecek duruma gelmiştir. Her ne kadar bu teknolojiler içerik üretimi konusunda kullanıcılarına büyük bir kolaylık sağlasa da Bilgisayar ve İletişim Teknolojilerinin (BİT) kullanıldığı içeriğin nasıl tasarlanacağı, üretileceği ve üretilen içeriğin en iyi şekilde nasıl kullanılacağı konusu üst düzey tasarım ve yönetim becerileri gerektirmektedir. Özellikle, eğitim-öğretim ortamlarında kullanılacak BİT’lerin bireylerin ilgisini arttırılmasında, motivasyonlarını sağlamalarında ve kapsamdan yola çıkarak etkili ve anlamlı öğrenmelerini sağlamada oldukça önemli rol oynadığı bilinmektedir. Bu bağlamdan yola çıkılarak projenin temel araştırma konusu, biyoloji eğitiminin aktörleri olan biyoloji öğretmenlerinin beyin işlevleri ve çalışma ilkelerine ilişkin bilgilerini ve bu bilgilere ait doğru bildiği yanlışlara (nöromitlere) sahip olup olmadığının belirlenerek bu yanlışların giderilmesinde BİT araçlarının kullanılmasından oluşmaktadır. Projenin amacı ise, biyoloji öğretmenlerinin ilgili alandaki nöromitlerinin belirlenmesi ve bunların giderilmesinde BİT araçlarından biri olan dijital hikaye anlatımının eğitsel bağlamda argümantasyon içerikleri geliştirilmesi ve bu içeriklerin etkililiğinin incelenmesidir. Bu proje ile hem eğitsel sinirbilim alanında beyin işlevleri ve çalışma ilkelerine ilişkin bilgilerin tanınması ve farkındalığı hem de dijital hikaye anlatımı ile argümantasyon içeriklerinin geliştirilmesi açısından ilgili literatüre özgün olarak katkı yapılmış olacağı düşünülmektedir.
Argümanyasyon tabanlı öğrenme modeline göre hazırlanacak olan projenin araştırma modeli olarak karma araştırma yöntemi desenlerinden “açıklayıcı desen” kullanılacaktır. Araştırmada karma yöntemin kullanılma amacı, nicel ve nitel verilerin bir arada proje kapsamında ele alınacak hedeflerin en iyi biçimde anlamlandırılmasını sağlamasıdır.
Proje kapsamında geliştirilecek dijital hikaye eğitsel içeriklerinin biyoloji eğitimi, nörobilim ve nöroeğitim alanlarında faydalı olabileceği düşünülmektedir. Ayrıca dijital hikaye içeriklerinin ilgili alandaki ve farklı alanlardaki eğitimciler, paydaşlar ve projenin konularına ilgili olan bireylerle açık erişimli olarak paylaşılacaktır. Bu sayede daha fazla kişiye ulaşılarak bireylerin nöromitlerinin giderilmesinde etkili olacağı düşünülmektedir.